22 Temmuz 2009 Çarşamba

Pop Levi (A Style called) Crying Chic, Directed by George Wu


Yönetmen George Wu tarafından BBC Film Network'ün 'New Music Shots' yarışmasına hazırlanan Pop Levi klibi, pek bi sevdim. Devamı şuradan...>>

19 Temmuz 2009 Pazar

Parra x Incase x Arkitip - Macbook, iPhone case



Incase çok akıllıca ve şahane tasarlanmış bulduğum sanatçılar serisine devam ediyor.
Incase, Hollandalı sanatçı Parra ile işbirliğine girerek bu şahane Macbook ve iPhone kılıflarını üretti.
Kuratörlüğünü Arkitip'in üstlendiği bu kılıflar sticker furyasından sonra üzerimize fena yapışır gibi. Bir bu bir de hastası olduğum marker markası Krink için hazırlanan case baya bir alınası.

Ayrıca linke tıklayarak iPhone App storeda bu kılıflar için özel hazırlanmış "Parra Plays" oyunu indirileybıl. Devamı şuradan...>>

18 Temmuz 2009 Cumartesi

Kap10Kurt - Danger Seekers


Retro tadlarda ve temiz bir iş olmuş, sanat yönetmenliğine ve animasyona bayıldım.
İşin sinopsisi ise şöyle birşey: Müziğin kötüler kötüsü askeri bir güç tarafından yasaklandığı, tehlikelerle dolu pis mi pis bir dünyada Kap10Kurt (her okuduğumda Snoop Dogg'un 'Cap'n Pimp' karakteri aklıma geliyor.) isimli large tavırlara sahip kahramanımız ve yavuklusu Leah, bu makyavelist ortamlara bir son vermeye karar verir.

Yönetmen: The Holograms, Les Telecreatures
Yapımcı: Guillaume Marien, Mathematic
Plak şirketi: Plant Music
Devamı şuradan...>>

17 Temmuz 2009 Cuma

Haftanın Sanatçısı : Eine



Skopmag'tan şahane hizmetler serisine bir yenisi eklendi! Haftanın sanatçısı köşesini heyecanla takip edip, ısrarla isteyiniz.
Bu hafta ilk olarak Eine'ı inceleyeceğiz. Bu yazıyı das manitam, pek sevgili Roxane'in yardımıyla hazırladım o yüzden benim için ayrı bir keyifli oldu. Umuyorum önümüzdeki haftaların konularını da yine aynı şekilde kıç kıca oturarak beraber hazırlar, hatta bizzat blog yüzeyinde cilveleşiriz.

Bu kısa girişten sonra sanatçımızı tanıyalım.



1970 Londra dogumlu sokak sanatçısı Ben"Eine" Flynn, Daha küçük yaşlarda tren istasyonlarına yaptığı graffitilerle çevresi tarafından tanınmaya başladı. 16 yaşındayken okulu bırakıp sigorta acentesinde çalışmaya başlayan Eine o dönemi kendi sözleriyle, "Bir graffiticiyi kalabalıkta rahatlıkla ayırt edebilirsiniz ancak ben bunu iş dönüşü takım elbiseyle, kravat takarken yapiyordum, Trenden indiğimde her tarafta ismim yaziyordu, ben ise görünürde tren istasyonundan ayrılan ve cebinde markerları olan sade bir vatandaştım" şeklinde açıklıyor. Bu çifte hayatı 12 sene boyunca sürdüren Eine sonunda hayatında ikisine yetecek kadar yer olmadığına karar verip günlük işini bırakmaya karar vermiş.



Peki Eine'nın işlerini sıradan bir vandalistten, diğerlerinden ayıran şey nedir? Başka biri aynı işi yapacak olsa Eine'nin yarattığı etkiyi yakalayamayacağı kesin. İşi bu kadar çarpıcı kılan ve Eine'a göre işlerini graffitiden ayırıp sanat formuna yaklaştıran şey ise izleyicinin şok etkisiyle aklını karıştırması ve ' Birisi neden uğraşıp, iki katlı bina boyunca tek bir kocaman blok harf boyar ki?' diye de olsa sorgulamaya sevk etmesi. Çalışmalarını açıklarken Eine, 'Sokak sanatıyla, graffiti arasında büyük bir fark var. Graffiti dünyanın en keyifli işi ancak, işin temelinde aptalca. Graffiti yazarları ne yaparlarsa, tamamen kendileri ve öbür graffiticiler icin yaparlar. Bana göre sokaktaki insanların farkedebileceği seviyede işler yapıp onların ne tepki vereceklerini beklemek yaptığınız çalışmayı sanata daha yaklaştırıyor." diyor ve ekliyor "Harflerimin yanına imza atmayı düşündüm ancak yapmadım çünkü insanlar bunların graffiti olduğunu düşünecekti." Çalışmalarında seçtiği kelimelerin genellikle derin bir anlam taşımayıp, sokaktaki sıradan vatandaşın graffiti dünyasına bakış açısını yansıtan, bu dünyayla karşılaştığında takındığı tavır ve yaptığı yorumları yansıtan kelimeler seçtiğini, böylece kendi tavırlarını onlara farklı bir anlatımla geri yansıttığını belirtiyor.
Graffiticiler arasındaki ego çatışması ve uzun süredir süregelen çekişme sorusuna ise " Bence çok sıkıcı, websitemi Care Bearlardan yapmamın bir sebebi de kendini fazlasıyla ciddiye alan graffiticilerle dalga geçip, 'Sen gangster değilsin' demek" şeklinde bir açıklama getiriyor.



2003'te "Banksy vs Eine" sergisiyle underground ortamların dışına ilk çıkışını yapıp "artsy" kitlenin de dikkatini çeken Eine, Santa's Ghetto, Londra ve Paris'te bulunan Colette gibi popüler mekanlarda işlerini sergiledi. İşleri Paris, Stockholm ve yoğun olarak Londra sokaklarında bulunan Eine'ın çalışmalarını fark etmemek mümkün değil. Sanatçı amacını "Aslında, insanların hoşlanacağı şeyler cizmek istiyorum" diyerek açıklarken, çalışmalarının yoğunlukta olduğu Shoreditch, Brick Lane ve Broadway Market gibi bölgelerde yönetim, "Eine'ın graffitileri kaldırılmalı mı?" başlıklı bir halk oylaması yaptığında, bölge sakinleri kaldırılmaması doğrultusunda oy kullandı, Eine belli ki bu konuda amacına ulaşmış görünüyor.



Şimdilerde çalışmalarına bir yandan, Pictures on Walls'da Banksy, Jamie Hewlett gibi isimlerin serigrafilerini yaparak, bir yandan da cam ve pleksiglas üzerine boya,cutout ve aerosol gibi farklı teknikleri birleştirdiği deneysel yaklaşımlarla devam ediyor, iyi de yapıyor.

Sanatçının sayfasına şuradan ulaşmaca.
Devamı şuradan...>>

11 Temmuz 2009 Cumartesi

Scarygirl by Nathan Jurevicius!


İlk olarak über güzel illustrasyonlarıyla dikkati çeken Avusturalyalı illustratör Nathan Jurevicius, Kid Robot'la yaptığı işbirliği ve daha sonradan kurduğu kendi vinyl oyuncak firması Scarytoys'la Jeremyville'in Vinyl Will Kill kitabında yer alarak yerini iyice sağlamlaştırdı. Böylece sadece iyi bir illustratör olmakla kalmayip, bir kayserili tüccar zekasına sahip olduğunu biz de 'ulan, adam kendini ne satıyo be!' diyerek görmüş olduk.

Epey zamandır ortalarda görünmeyen Jurevicius, 2000 yılında çıkarmış olduğu 'Scary Girl' isimli comic kitabının bu sefer de oyun haliyle karşımızda. Son zamanların en popüler animasyon stüdyolarından olan Passion Pictures'un (ki kendileri çalışmak istediğim isimler arasında üst sırada yer alıyor.) prodüksiyonunu üstlendiği oyun, puzzle-platform konseptinde ve online olarak oynanıyor. Oyunun konusu ise şöyle; karakterimiz Scary Girl bir gece gizemli bir şekilde terk edildikten sonra, ona yardım eden koruyucusu 'Blister' (ki kendisi dev bir ahtapot oluyor.) tarafından kendi dünyasına getiriliyor ve biz oyun boyunca bu terk edilişin sırrını çözmeye çalışıyoruz. Oyunda Bunniguru isimli bir tavşan tarafından yönlendirilip, Great City isimli şehirin öbür tarafında yaşayan Dr.Maybe'den sevgili kızcaazımızın sırlarını öğrenmeye çalışıyoruz.

Kısaca oyun Jurevicius'ın her zamanki garipliklerle dolu ama sevimli dünyası üzerine kurulu, hatta bir nevi şimdiye kadarki bütün işlerinin kolajı diyebiliriz. Zaten bu sebepten önceden tanığımız bir çok karakterle de oyun sırasında karşılaşıyoruz.

Gördüğüm en iyi flash oyunlardan biri olmuş, epey keyif alarak oynuyorum, önce trailerı izleyip kendinizi hazırlayın sonra da şuradan oyunu oynayın derim.

Devamı şuradan...>>

7 Temmuz 2009 Salı

Dub FX is genious!

Dub FX ve saksafonda Woodnote'tan Bristol sokaklarında, yönetmenliğini Ben Dowden'ın yaptığı 'Flow' parçasının şahane canlı performansı. Parça Dub FX'in 2009 albümü 'Everythinks a ripple'dan, izleyelim.


Devamı şuradan...>>

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Who doesn't love the Bloody Bandaidz!

Sevgili okur, bu kısa film/animasyonu sevdim paylaşayım istedim.
Çalışmayla ilgili biraz bilgi vermek gerekirse Bloody Bandaidz adındanda anlaşılacağı üzere pek kanlı yarabandlarından oluşan bir rock grubu. Animasyonun yönetmeni Hornet INC. ekibinden Aaron Steward şimdilerde bunları tv serisi haline getirmeyi planlıyormuş, bize de web sitesinden takip etmek düşüyor.


Şöyle buyrun izleyelim,


Devamı şuradan...>>