17 Temmuz 2009 Cuma

Haftanın Sanatçısı : Eine



Skopmag'tan şahane hizmetler serisine bir yenisi eklendi! Haftanın sanatçısı köşesini heyecanla takip edip, ısrarla isteyiniz.
Bu hafta ilk olarak Eine'ı inceleyeceğiz. Bu yazıyı das manitam, pek sevgili Roxane'in yardımıyla hazırladım o yüzden benim için ayrı bir keyifli oldu. Umuyorum önümüzdeki haftaların konularını da yine aynı şekilde kıç kıca oturarak beraber hazırlar, hatta bizzat blog yüzeyinde cilveleşiriz.

Bu kısa girişten sonra sanatçımızı tanıyalım.



1970 Londra dogumlu sokak sanatçısı Ben"Eine" Flynn, Daha küçük yaşlarda tren istasyonlarına yaptığı graffitilerle çevresi tarafından tanınmaya başladı. 16 yaşındayken okulu bırakıp sigorta acentesinde çalışmaya başlayan Eine o dönemi kendi sözleriyle, "Bir graffiticiyi kalabalıkta rahatlıkla ayırt edebilirsiniz ancak ben bunu iş dönüşü takım elbiseyle, kravat takarken yapiyordum, Trenden indiğimde her tarafta ismim yaziyordu, ben ise görünürde tren istasyonundan ayrılan ve cebinde markerları olan sade bir vatandaştım" şeklinde açıklıyor. Bu çifte hayatı 12 sene boyunca sürdüren Eine sonunda hayatında ikisine yetecek kadar yer olmadığına karar verip günlük işini bırakmaya karar vermiş.



Peki Eine'nın işlerini sıradan bir vandalistten, diğerlerinden ayıran şey nedir? Başka biri aynı işi yapacak olsa Eine'nin yarattığı etkiyi yakalayamayacağı kesin. İşi bu kadar çarpıcı kılan ve Eine'a göre işlerini graffitiden ayırıp sanat formuna yaklaştıran şey ise izleyicinin şok etkisiyle aklını karıştırması ve ' Birisi neden uğraşıp, iki katlı bina boyunca tek bir kocaman blok harf boyar ki?' diye de olsa sorgulamaya sevk etmesi. Çalışmalarını açıklarken Eine, 'Sokak sanatıyla, graffiti arasında büyük bir fark var. Graffiti dünyanın en keyifli işi ancak, işin temelinde aptalca. Graffiti yazarları ne yaparlarsa, tamamen kendileri ve öbür graffiticiler icin yaparlar. Bana göre sokaktaki insanların farkedebileceği seviyede işler yapıp onların ne tepki vereceklerini beklemek yaptığınız çalışmayı sanata daha yaklaştırıyor." diyor ve ekliyor "Harflerimin yanına imza atmayı düşündüm ancak yapmadım çünkü insanlar bunların graffiti olduğunu düşünecekti." Çalışmalarında seçtiği kelimelerin genellikle derin bir anlam taşımayıp, sokaktaki sıradan vatandaşın graffiti dünyasına bakış açısını yansıtan, bu dünyayla karşılaştığında takındığı tavır ve yaptığı yorumları yansıtan kelimeler seçtiğini, böylece kendi tavırlarını onlara farklı bir anlatımla geri yansıttığını belirtiyor.
Graffiticiler arasındaki ego çatışması ve uzun süredir süregelen çekişme sorusuna ise " Bence çok sıkıcı, websitemi Care Bearlardan yapmamın bir sebebi de kendini fazlasıyla ciddiye alan graffiticilerle dalga geçip, 'Sen gangster değilsin' demek" şeklinde bir açıklama getiriyor.



2003'te "Banksy vs Eine" sergisiyle underground ortamların dışına ilk çıkışını yapıp "artsy" kitlenin de dikkatini çeken Eine, Santa's Ghetto, Londra ve Paris'te bulunan Colette gibi popüler mekanlarda işlerini sergiledi. İşleri Paris, Stockholm ve yoğun olarak Londra sokaklarında bulunan Eine'ın çalışmalarını fark etmemek mümkün değil. Sanatçı amacını "Aslında, insanların hoşlanacağı şeyler cizmek istiyorum" diyerek açıklarken, çalışmalarının yoğunlukta olduğu Shoreditch, Brick Lane ve Broadway Market gibi bölgelerde yönetim, "Eine'ın graffitileri kaldırılmalı mı?" başlıklı bir halk oylaması yaptığında, bölge sakinleri kaldırılmaması doğrultusunda oy kullandı, Eine belli ki bu konuda amacına ulaşmış görünüyor.



Şimdilerde çalışmalarına bir yandan, Pictures on Walls'da Banksy, Jamie Hewlett gibi isimlerin serigrafilerini yaparak, bir yandan da cam ve pleksiglas üzerine boya,cutout ve aerosol gibi farklı teknikleri birleştirdiği deneysel yaklaşımlarla devam ediyor, iyi de yapıyor.

Sanatçının sayfasına şuradan ulaşmaca.

Hiç yorum yok: